confusingly
01
kafa karıştırıcı bir şekilde, anlaşılması zor bir şekilde
in a way that makes things unclear or difficult to understand
Örnekler
The instructions for assembling the furniture were confusingly worded, leading to frustration.
Mobilyaları monte etme talimatları kafa karıştırıcı bir şekilde ifade edilmişti, bu da hayal kırıklığına yol açtı.
The two paths diverged confusingly, making it hard to know which way to go.
İki yol kafa karıştırıcı bir şekilde ayrıldı, bu da hangi yöne gidileceğini bilmeyi zorlaştırdı.
02
kafa karıştırıcı bir şekilde
suspend (meat) in order to get a gamey taste
Leksikal Ağaç
confusingly
confusing
confuse



























