Cocktail
01
kokteyl
an alcoholic drink made by mixing several drinks together
Örnekler
She enjoyed sipping a classic cocktail like a martini or a mojito on special occasions.
Özel günlerde martini veya mojito gibi klasik bir kokteyl içmekten hoşlanırdı.
The bartender crafted a signature cocktail for the menu, featuring local spirits and fresh herbs.
Barmen, menü için yerel içkiler ve taze otlarla öne çıkan bir kokteyl hazırladı.
02
kokteyl, meze
an appetizer served as a first course at a meal
03
kokteyl, karışım
a mix of different substances or conditions that together cause a strong, often harmful or unpleasant effect
Örnekler
The patient was given a cocktail of drugs for the illness.
Hastaya hastalık için bir ilaç kokteyli verildi.
The plan failed due to a cocktail of bad decisions.
Plan, bir dizi kötü kararın kokteyli nedeniyle başarısız oldu.
Leksikal Ağaç
cocktail
cock
tail
