civilly
01
nazikçe, kibarca
in a courteous or polite way, showing regard for the rules of social behavior
Örnekler
Although frustrated, she responded civilly to the rude customer.
Hayal kırıklığına uğramış olsa da, kaba müşteriye nezaketle yanıt verdi.
He nodded civilly before walking away.
Kibar bir şekilde başını salladı ve uzaklaştı.
02
medeni hukuk açısından, medeni olarak
in relation to civil law, rights, or non-criminal matters
Örnekler
After the conviction, he was treated civilly dead and excluded from civic duties.
Mahkumiyetten sonra, medeni hukuk açısından ölü kabul edildi ve sivil görevlerden men edildi.
The company was sued civilly for breach of contract.
Şirket, sözleşmenin ihlali nedeniyle hukuken dava edildi.
Leksikal Ağaç
uncivilly
civilly
civil



























