Circle
Örnekler
She used a compass to draw a small circle on the map.
Haritada küçük bir daire çizmek için pusula kullandı.
The children drew a circle on the paper during art class.
Çocuklar sanat dersinde kağıda bir daire çizdiler.
02
çevre, grup
an unofficial association of people or groups
03
kavşak, döner kavşak
a circular intersection where multiple roads meet
Örnekler
She entered the circle and took the third exit.
O, kavşağa girdi ve üçüncü çıkışı aldı.
The new circle reduced traffic congestion at the intersection.
Yeni kavşak, kavşaktaki trafik sıkışıklığını azalttı.
04
daire, yuvarlak
something approximating the shape of a circle
05
tur, devre
movement once around a course
06
daire, halka
having consequence
07
daire, disk
any circular or rotating mechanism
08
balkon sandalyelerinin sırası (tiyatro)
a curved upper floor in a theater or opera house where there are seats for the audience
Dialect
British
09
daire, çember
street names for flunitrazepan
to circle
01
etrafını çevirmek, kuşatmak
to form a rounded shape around something
Transitive: to circle sb/sth
Örnekler
They circled the table, waiting for the meeting to begin.
Toplantının başlamasını beklerken masanın etrafını çevrelediler.
The hikers circled the campfire, enjoying the warmth and light.
Yürüyüşçüler, kamp ateşinin etrafını çevreledi, sıcaklığın ve ışığın tadını çıkarıyorlardı.
02
etrafında dönmek, çevresini dolaşmak
to travel or move around something in a circular path or route
Transitive: to circle an area
Örnekler
They decided to circle the park before heading home.
Eve gitmeden önce parkın etrafında dolaşmaya karar verdiler.
The ship circled the island to explore its coastline.
Gemi, kıyı şeridini keşfetmek için adanın etrafını dolaştı.
03
daire çizmek, etrafında dönmek
to move in a circular path or follow a curved route that forms a circle
Intransitive: to circle above sth | to circle around sth
Örnekler
The eagle circled above the field, searching for prey.
Kartal, avını aramak için tarlanın üzerinde daireler çizdi.
The dancers circled around the stage, moving gracefully to the music.
Dansçılar sahnenin etrafında dönüyordu, müziğe zarif bir şekilde hareket ediyorlardı.
Leksikal Ağaç
circlet
circular
circulate
circle



























