chary
01
temkinli
afraid and cautious of the possible outcomes of an action, thus reluctant to take risks or action
Örnekler
His chary approach to lending money was a result of previous bad experiences.
Para ödünç verme konusundaki tedbirli yaklaşımı, önceki kötü deneyimlerin bir sonucuydu.
Her chary attitude towards new relationships stemmed from past disappointments.
Yeni ilişkilere karşı ihtiyatlı tavrı, geçmiş hayal kırıklıklarından kaynaklanıyordu.
Leksikal Ağaç
charily
chariness
chary



























