Ara
Buttery
01
şarap mahzeni, depo
a storage room for alcoholic beverages, primarily wine and ale, and sometimes provisions, including food
Example
The medieval castle featured a dimly lit buttery where casks of wine and ale were stored.
Ortaçağ kalesinde, şarap mahzeninin depolandığı loş bir mahzen bulunuyordu.
The innkeeper unlocked the buttery to retrieve a bottle of fine wine for the guests.
Han sahibi, misafirler için şarap mahzenine girerek bir şişe kaliteli şarap aldı.
02
kantin (üniversite)
a room in a university, from which students can buy food and drink
Dialect
British
BritishExample
The buttery offers a variety of snacks and beverages for students between classes.
Bütü, dersler arasında öğrenciler için çeşitli atıştırmalıklar ve içecekler sunuyor.
She stopped by the buttery to grab a coffee before heading to her lecture.
Kahvesini almak için mütfağa uğradıktan sonra dersine gitti.
buttery
01
tereyağlı
having a rich, creamy, and smooth flavor similar to butter
Example
The mashed potatoes had a buttery texture, melting smoothly on the tongue.
Püre patates, damakta pürüzsüz bir şekilde eriyen tereyağlı bir dokuya sahipti.
The pancakes were light and buttery, creating a satisfying breakfast.
Pankekler hafif ve tereyağlıydı, tatmin edici bir kahvaltı oluşturuyordu.
02
yılan gibi, ağdalı
unpleasantly and excessively suave or ingratiating in manner or speech
Yakın Kelimeler
