to bring to
[phrase form: bring]
01
bilincine getirmek, kendine getirmek
to help someone come back to consciousness
Örnekler
Gently bring the patient to after the surgery.
Hastayı ameliyattan sonra yavaşça kendine getir.
The medical team worked together to bring the accident victim to consciousness.
Tıp ekibi, kaza kurbanını bilincine getirmek için birlikte çalıştı.
02
getirmek, eşitlemek
to make a quantity or value equal to a specific amount
Örnekler
Calculate the difference and bring it to the target value.
Farkı hesaplayın ve hedef değere getirin.
Bring the expenses to the budgeted amount by adjusting unnecessary costs.
Gereksiz maliyetleri ayarlayarak harcamaları bütçelenen miktara getirin.
