to brainwash
01
beyin yıkamak, manipüle etmek
to control someone's thoughts, actions, or feelings and make them believe or do certain things through tricks or force
Transitive: to brainwash sb
Örnekler
The cult leader brainwashed his followers into unquestioningly following his every command.
Tarikat lideri, takipçilerinin her emrini sorgusuzca takip etmeleri için onları beyin yıkadı.
The propaganda was designed to systematically brainwash the population, shaping their perceptions of the government.
Propaganda, nüfusun hükümet hakkındaki algılarını şekillendirerek, sistematik olarak beyin yıkamak için tasarlandı.
Leksikal Ağaç
brainwashed
brainwashing
brainwash
brain
wash



























