languishing
01
bitkin, gerileme içinde
suffering or experiencing a lack of progress, vitality, or growth, often characterized by a feeling of being stuck or in decline
Örnekler
The neglected garden was languishing, with weeds overtaking the once beautiful flower beds.
İhmal edilmiş bahçe çöküyordu, bir zamanlar güzel olan çiçek tarhlarını yabani otlar ele geçiriyordu.
Many talented athletes are languishing on the bench due to the coach's favoritism.
Birçok yetenekli sporcu, antrenörün kayırmacılığı yüzünden bankta çürüyor.
Leksikal Ağaç
languishing
languish



























