Tall story
01
inanılması güç hikaye
a story that one finds hard to believe because it seems far from reality
Dialect
British
Örnekler
He told us a tall story about encountering a legendary creature during his camping trip.
Bize kamp gezisi sırasında efsanevi bir yaratıkla karşılaştığına dair uydurma bir hikaye anlattı.
The fisherman 's tale of catching a fish as big as a whale was clearly a tall story meant to impress his friends.
Balıkçının bir balina büyüklüğünde bir balık yakalama hikayesi, açıkça arkadaşlarını etkilemek için anlatılmış bir uydurma hikayeydi.



























