high-flying
01
çok başarılı
extremely successful, particularly in job or education
Örnekler
The company 's CEO is a high-flying executive known for his bold decisions and strategic vision.
Şirketin CEO'su, cesur kararları ve stratejik vizyonu ile tanınan yüksek uçan bir yöneticidir.
After years of hard work, she finally landed a high-flying job in finance on Wall Street.
Yıllarca süren sıkı çalışmanın ardından, nihayet Wall Street'te finans sektöründe yüksek uçan bir iş buldu.



























