to sit on
Pronunciation
/sˈɪt ˈɑːn/
British pronunciation
/sˈɪt ˈɒn/

"sit on"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to sit on
[phrase form: sit]
01

üzerine oturmak, karar vermeyi ertelemek

to refrain from addressing a matter or making a decision
to sit on definition and meaning
example
Örnekler
The team lead decided to sit on the feedback for a while, allowing team members to reflect on their own before discussing it collectively.
Takım lideri, geri bildirim üzerinde bir süre oturmaya karar verdi, böylece takım üyelerinin toplu olarak tartışmadan önce kendi başlarına düşünmelerine izin verdi.
The city council opted to sit on the zoning issue, deferring any decisions until the next meeting.
Belediye meclisi, imar sorunu üzerinde karar vermekten kaçınmayı seçerek, tüm kararları bir sonraki toplantıya erteledi.
02

saklamak, gizlemek

to intentionally keep information, emotions, or a decision, from being expressed or revealed
example
Örnekler
I ca n't believe they would sit on such important news without informing the team; transparency is crucial in a workplace.
Ekibi bilgilendirmeden bu kadar önemli haberleri saklayacaklarına inanamıyorum; iş yerinde şeffaflık çok önemlidir.
After the breakup, she decided to sit on her emotions and not let anyone see how much she was hurting
Ayrılıktan sonra, duygularını bastırmaya karar verdi ve kimsenin ne kadar acı çektiğini görmesine izin vermedi.
03

üyesi olmak, yer almak

to be part of a committee, board, organization, or similar group and hold a position within that particular entity
example
Örnekler
She decided to sit on the editorial board to contribute her expertise to the publication.
Yayın kurulunda yer alarak uzmanlığını yayına katkıda bulunmaya karar verdi.
As a seasoned professional, he was invited to sit on the advisory committee for the industry conference.
Deneyimli bir profesyonel olarak, endüstri konferansı için danışma komitesinde yer alması için davet edildi.
04

tartışmak, incelemek

to engage in a conversation or meeting to address a specific topic or issue
example
Örnekler
Let 's sit on this matter next week and brainstorm potential solutions before making a final decision.
Gelecek hafta bu konu üzerinde konuşalım ve nihai bir karar vermeden önce potansiyel çözümler üzerine beyin fırtınası yapalım.
The government officials will sit on the issue of environmental sustainability to devise policies for reducing carbon emissions.
Hükümet yetkilileri, karbon emisyonlarını azaltmak için politikalar geliştirmek amacıyla çevresel sürdürülebilirlik konusunu masaya yatıracak.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store