to adopt out
[phrase form: adopt]
01
benimsemek, kabul etmek
to accept a new way of thinking or set of principles into one's life
Örnekler
The company 's success was attributed to its willingness to adopt out new ways of thinking in the ever-changing market.
Şirketin başarısı, sürekli değişen pazarda yeni düşünce biçimlerini benimsemeye istekli olmasına bağlandı.
In the world of science, researchers constantly strive to adopt out fresh perspectives and theories.
Bilim dünyasında, araştırmacılar sürekli olarak yeni bakış açılarını ve teorileri benimsemeye çalışırlar.
02
evlatlık vermek, evlat edindirmek
to find a new family or individual to legally raise a child when the birth parents are unable or unwilling
Örnekler
The orphanage was able to adopt out several children to loving families last year.
Yetimhane geçen yıl birkaç çocuğu sevgi dolu ailelere evlatlık vermeyi başardı.
They decided to adopt out their newborn to a couple who had been struggling with infertility.
Yenidoğanlarını, kısırlıkla mücadele eden bir çifte evlatlık vermeye karar verdiler.
2.1
yerleştirmek, evlat edindirmek
to find a new home for a pet through the process of adoption
Örnekler
The animal shelter successfully adopted out dozens of cats and dogs to loving families.
Hayvan barınağı, onlarca kediyi ve köpeği sevgi dolu ailelere evlat edindirmeyi başardı.
They decided to adopt out their rescue dog to a family with a large backyard.
Kurtarma köpeklerini büyük bir arka bahçesi olan bir aileye evlat vermeye karar verdiler.
