
Ara
to get on for
[phrase form: get]
01
yaklaşmak, saat olarak yaklaşmak
to approach or be close to a particular time or hour
Example
The meeting lasted for hours; it was getting on for midnight.
Toplantı saatlerce sürdü; gece yarısına yaklaşmak üzereydi.
The flight was delayed, and it was getting on for sunset by the time they arrived.
Uçuş gecikti ve varışlarıyla birlikte gün batımına yaklaşmak üzereydi.
02
yaklaşmak, nâzır olmak
to be close to reaching a particular number
Example
The charity event has raised a substantial amount of money, getting on for $10,000.
Hayır kurumu etkinliği önemli bir miktar para topladı, yaklaşık 10,000 dolara nâzır oldu.
The project deadline is tomorrow, and we're getting on for 90 % completion.
Projenin son tarihi yarın ve yaklaşık %90 tamamlanmaya nâzırız.
03
yaklaşmak, kadar ulaşmak
to be close to reaching a particular age
Example
Sarah is getting on for 40, and she's already accomplished so much in her career.
Sarah 40'ına yaklaşmakta ve kariyerinde çok şey başardı.
The old oak tree in the park must be getting on for 100 years old.
Parktaki eski meşe ağacı 100 yaşına yaklaşmakta.

Yakın Kelimeler