to wind down
[phrase form: wind]
01
yavaş yavaş azaltmak, kademeli olarak kapatmak
to slowly reduce the activity of a business or organization, leading to its eventual closure
Örnekler
The company plans to wind down its operations over the next six months.
Şirket, önümüzdeki altı ay içinde faaliyetlerini yavaş yavaş sonlandırmayı planlıyor.
They decided to wind the business down due to financial difficulties.
Mali zorluklar nedeniyle işi kademeli olarak sonlandırmaya karar verdiler.
02
rahatlamak
to relax after a period of stress or excitement, often by engaging in soothing activities
Örnekler
After a long day at work, I like to wind down by reading a good book.
Uzun bir iş gününden sonra, iyi bir kitap okuyarak rahatlamayı severim.
He prefers to wind down the evening by listening to calming music.
O, akşamları rahatlatıcı müzik dinleyerek rahatlamayı tercih eder.



























