to ward off
01
uzaklaştırmak, önlemek
to repel or avoid an attack or undesirable situation
Transitive: to ward off an attack or undesirable element
Örnekler
The use of insect repellent helps ward off mosquitoes and reduce the risk of insect-borne diseases.
Böcek kovucu kullanımı, sivrisinekleri uzaklaştırmaya ve böcek kaynaklı hastalık riskini azaltmaya yardımcı olur.
Installing a security system can help ward off burglars and protect the home from potential break-ins.
Bir güvenlik sistemi kurmak, hırsızları uzaklaştırmaya ve evi olası hırsızlıklardan korumaya yardımcı olabilir.
02
uzaklaştırmak, önlemek
to prevent or defend against something
Transitive: to ward off a risk
Örnekler
The vaccine helped ward off infections during the flu season.
Aşı, grip mevsiminde enfeksiyonları önlemeye yardımcı oldu.
The new regulations are designed to ward off the risk of financial instability.
Yeni düzenlemeler, finansal istikrarsızlık riskini önlemek için tasarlanmıştır.



























