Ara
Vivisection
01
canlı hayvan deneyi
the scientific and experimental operations performed on live animals
Example
The ethics committee debated the use of vivisection in the laboratory.
Etik komitesi, laboratuvarlarda vivisseksiyon, canlı hayvanlar üzerinde deney yapma kullanımını tartıştı.
The scientist explained that vivisection is essential for certain medical research.
Bilim insanı, vivisseksiyonun, bazı tıbbi araştırmalar için zorunlu olduğunu açıkladı.
02
derinlemesine analiz, titiz inceleme
a very harsh and thorough examination or analysis
Example
The film critic 's vivisection of the movie's plot exposed its numerous inconsistencies and plot holes.
Film eleştirmeninin filmin konusunu derinlemesine analizi, birçok tutarsızlığını ve olay boşluğunu ortaya çıkardı.
Her vivisection of the novel's characters revealed their deep-seated flaws and contradictions.
Romanın karakterlerine yaptığı derinlemesine analiz, onların köklü kusurlarını ve çelişkilerini ortaya çıkardı.
vivisection
01
başvuru niteliğinde, müracaat niteliğinde
of the nature of or expressing a petition
word family
vivisect
Verb
vivisection
Noun
vivisectionist
Noun
vivisectionist
Noun
