
Ara
vertically
01
dikine bir şekilde
at a right angle to a horizontal line or surface
Example
She stacked the books vertically on the shelf to save space.
Yerden tasarruf etmek için kitapları rafa dikey olarak istifledi.
The curtain hung vertically, reaching from the ceiling to the floor.
Perde dikey olarak asılıydı, tavandan yere kadar uzanıyordu.
02
dikey olarak, dikey bir şekilde
in a way that spans or connects different levels of a system or hierarchy
Example
The company is organized vertically, with each department reporting up the chain.
Şirket dikey olarak organize edilmiştir, her departman zincirde yukarıya rapor verir.
Decisions were made vertically, with little input from lower levels.
Kararlar, alt seviyelerden çok az girdi alınarak dikey olarak alındı.
2.1
dikey olarak, dikey bir şekilde
from parent to offspring, especially in the transmission of traits or diseases
Example
The virus can be passed vertically from mother to child.
Virüs dikey olarak anneden çocuğa geçebilir.
Some genetic conditions are inherited vertically through the family line.
Bazı genetik durumlar, aile hattı boyunca dikey olarak kalıtılır.