unsympathetic
01
anlayışsız
feeling or displaying no compassion
Örnekler
His unsympathetic comments upset everyone in the room.
Onun anlayışsız yorumları odadaki herkesi üzdü.
She felt his unsympathetic attitude made the situation worse.
Onun anlayışsız tavrının durumu daha da kötüleştirdiğini hissetti.
02
duygusuz, kayıtsız
Australian wild horse
03
duygusuz, kayıtsız
(of characters in literature or drama) tending to evoke antipathetic feelings
04
anlayışsız, duyarsız
not agreeing with your tastes or expectations
05
sempatik gelmeyen, arka çıkmayan
unwilling to support an action, idea, etc.
06
anlayışsız, dar görüşlü
not having an open mind
Leksikal Ağaç
unsympathetic
sympathetic
