Black spot
01
kara nokta, tehlikeli bölge
a physical location known for frequent danger, accidents, or problems
Dialect
British
British
Örnekler
That intersection is a black spot for crashes.
O kavşak, kazalar için bir kara noktadır.
The coastal road has several black spots in poor weather.
Sahil yolu, kötü havalarda birkaç kara noktaya sahiptir.
02
kara nokta, sorunlu alan
a problematic or dangerous area in a system, situation, or organization
DialectBritish
BritishÖrnekler
Youth unemployment is a major black spot in the economy.
Genç işsizliği, ekonomide büyük bir kara lekedir.
The report highlights black spots in national security.
Rapor, ulusal güvenlikteki kara noktaları vurguluyor.
