unearthly
Örnekler
The cave echoed with an unearthly hum that sent shivers down my spine.
Mağara, tüylerimi diken diken eden doğaüstü bir uğultuyla yankılanıyordu.
An unearthly glow surrounded the ancient artifact, pulsing softly in the dark.
Antik eseri, karanlıkta yumuşakça atan doğaüstü bir parıltı sardı.
02
ruhani, göksel
concerned with or affecting the spirit or soul
Leksikal Ağaç
unearthly
earthly



























