transparently
Örnekler
The organization operates transparently, posting all financial records online.
Organizasyon, tüm finansal kayıtları çevrimiçi olarak yayınlayarak şeffaf bir şekilde çalışır.
He transparently disclosed his conflict of interest before joining the board.
O, yönetim kuruluna katılmadan önce çıkar çatışmasını şeffaf bir şekilde açıkladı.
02
şeffaf bir şekilde
in a way that allows light to pass through clearly without distortion
Örnekler
The water in the alpine lake glistened transparently under the midday sun.
Alp gölündeki su, öğle güneşi altında şeffaf bir şekilde parlıyordu.
Light flowed transparently through the thin silk curtains.
Işık, ince ipek perdelerden şeffaf bir şekilde aktı.
03
şeffaf bir şekilde, açıkça
in a way that is obvious, easily seen through, or plainly understood
Örnekler
She was transparently exaggerating her role in the project.
O, projedeki rolünü açıkça abartıyordu.
His motives were transparently selfish, even to his allies.
Onun niyetleri, müttefiklerine bile şeffaf bir şekilde bencildi.
Leksikal Ağaç
transparently
transparent
transpar



























