thumping
01
büyük, ezici
having significant or impressive size and scale
Informal
Örnekler
The company celebrated a thumping success with the launch of its groundbreaking product, gaining widespread acclaim.
Şirket, çığır açan ürününün lansmanıyla büyük bir başarı kutladı ve geniş çapta beğeni topladı.
The festival featured a thumping parade with colossal floats and vibrant displays that captivated the spectators.
Festival, izleyicileri büyüleyen devasa şamandıralar ve canlı sergilerle gürültülü bir geçit töreni sundu.
Thumping
01
gümbürtü, patırtı
a loud, heavy sound made by a strong hit or impact
Örnekler
The thumping of the bass from the concert could be heard down the street.
Konserden gelen basın gümbürtüsü sokak boyunca duyulabiliyordu.
She woke up to the thumping of her neighbor hammering on the wall.
Komşusunun duvara çekiçle vurmasının gümbürtüsüne uyandı.
Leksikal Ağaç
thumping
thump
