Acquisition
01
edinim
the act of buying or obtaining something, especially something that is valuable
Örnekler
The company announced its acquisition of a smaller competitor to expand its market share.
Şirket, pazar payını genişletmek için daha küçük bir rakibinin devralındığını duyurdu.
She was instrumental in negotiating the acquisition of the historic building for use as a cultural center.
Tarihi binanın bir kültür merkezi olarak kullanılması için yapılan edinme müzakerelerinde kilit rol oynadı.
02
edinim, hakimiyet
a skill or competence developed through practice or instruction
Örnekler
Language acquisition is easier in early childhood.
Dil edinimi, erken çocukluk döneminde daha kolaydır.
Her acquisition of coding skills helped her land a tech job.
Kodlama becerilerini edinmesi, onun bir teknoloji işi bulmasına yardımcı oldu.
03
edinim, öğrenim
the mental activity involved in learning or internalizing information
Örnekler
Researchers study the acquisition of memory in young children.
Araştırmacılar, küçük çocuklarda hafızanın edinilmesini inceler.
The acquisition of knowledge is central to education.
Bilginin edinilmesi eğitimin merkezinde yer alır.
04
edinim, edinim
an item, skill, or trait that has been obtained or gained
Örnekler
His latest acquisition is a vintage motorcycle.
Onun son edinimi vintage bir motosiklettir.
The company 's new acquisition will be integrated next quarter.
Şirketin yeni edinimi önümüzdeki çeyrekte entegre edilecek.
Leksikal Ağaç
acquisition
acquire



























