tenacious
01
azimli
very determined and not giving up easily
Örnekler
The tenacious advocate continued to fight for social justice even in the face of adversity.
Azimli savunucu, zorluklar karşısında bile sosyal adalet için mücadele etmeye devam etti.
The tenacious lawyer fought tirelessly for her client ’s rights.
Azimli avukat, müvekkilinin hakları için yorulmadan mücadele etti.
02
güçlü (bellek)
having a strong memory or ability to remember
Örnekler
She had a tenacious ability to remember names, never forgetting a person she had met.
Onun inatçı bir isim hatırlama yeteneği vardı, tanıştığı bir kişiyi asla unutmazdı.
The tenacious student could recite the entire poem after reading it only once.
Azimli öğrenci, şiiri sadece bir kez okuduktan sonra tamamını okuyabiliyordu.
03
cohesive and not easily separated
Örnekler
The glue created a tenacious bond between the broken pieces.
His tenacious grip on the rope prevented him from falling.
Leksikal Ağaç
tenaciously
tenaciousness
tenacious
