a tad
01
biraz, hafifçe
to a small amount or extent
Örnekler
He 's a tad taller than his older brother.
O, abisinden biraz daha uzun.
The dress was a tad too big, so she had it altered.
Elbise biraz fazla büyüktü, bu yüzden onu düzelttirdi.
Yakın Kelimeler



























