spinous
01
dikenli
(of some plants or animals) having sharp, needle-like things on the surface of their body
Örnekler
Be careful not to touch the spinous branches of the cactus, as they can pierce your skin.
Kaktüsün dikenli dallarına dokunmamaya dikkat edin, çünkü derinizi delebilirler.
The spinous thorns on the rose bush made it difficult to prune the plant without gloves.
Gül çalısındaki dikenli dikenler, eldiven olmadan bitkiyi budamayı zorlaştırdı.
02
iğne gibi
having the form of a thin, pointed thing, existing on the body of some animals or plants
Örnekler
The spinous tips of the pine tree ’s needles give the forest a distinct, rugged look.
Çam ağacının iğnelerinin dikenli uçları, ormana belirgin ve sert bir görünüm verir.
The spinous projections along the back of the lizard were not sharp, but they made it look more intimidating.
Kertenkelenin sırtı boyunca uzanan dikenli çıkıntılar keskin değildi, ancak onu daha korkutucu gösteriyordu.
Leksikal Ağaç
spinous
spin
