belligerent
01
kavgacı
showing a strong desire to fight
Örnekler
The belligerent driver aggressively honked and gestured at other cars on the road.
Kavgacı sürücü, yoldaki diğer arabalara agresif bir şekilde korna çaldı ve el kol hareketleri yaptı.
The two belligerent nations exchanged heated words, raising concerns about a potential conflict.
İki savaşçı ulus, potansiyel bir çatışma endişelerini artırarak hararetli sözler alışverişinde bulundu.
02
savaşan, savaş halinde
engaged in war
Belligerent
01
savaşçı, düşmanca davranan kişi
a person or group that is hostile and ready to fight or argue
Leksikal Ağaç
belligerently
nonbelligerent
belligerent
belliger
