to snore
01
horlamak
to breathe through one's nose and mouth in a noisy way while asleep
Intransitive
Örnekler
My roommate often snores loudly, keeping me awake at night.
Oda arkadaşım sık sık yüksek sesle horlar, beni geceleri uyanık tutar.
The dog lay on the rug, snoring contentedly after a day of play in the yard.
Köpek, bahçede bir günlük oyunun ardından mutlu bir şekilde horlayarak halının üzerinde yatıyordu.
Snore
02
horultu, horlama
the rattling noise produced when snoring
Leksikal Ağaç
snorer
snoring
snore



























