sinuous
01
kıvrımlı, esnek
gracefully slender and capable of bending or moving with fluid ease
Örnekler
Her sinuous movements captivated the audience.
Onun kıvrımlı hareketleri seyirciyi büyüledi.
The cat stretched in a sinuous arc before leaping.
Kedi, atlamadan önce dolambaçlı bir yay şeklinde gerindi.
02
kıvrımlı
possessing many curves or moving in a twisting way
Örnekler
The sinuous path through the forest was filled with vibrant wildflowers.
Ormandan geçen dolambaçlı yol canlı yabani çiçeklerle doluydu.
She admired the sinuous lines of the river as it meandered through the landscape.
Manzaranın içinden dolanarak akan nehrin kıvrımlı çizgilerine hayran kaldı.
