Sighting
01
görme, gözlem
the act of seeing or observing something, especially something notable or unusual
Örnekler
Residents were excited about a recent sighting of a bald eagle near the river.
Sakinler, nehir yakınında yakın zamanda yapılan bir kel kartal gözlemi konusunda heyecanlıydı.
Several tourists reported a sighting of dolphins playing near the shore.
Birkaç turist, kıyı yakınında oynayan yunusların görülmesini bildirdi.
Leksikal Ağaç
sighting
sight



























