Shrinkage
01
küçülme
the process of something getting smaller or decrease in size
Örnekler
The shrinkage of the sweater after washing made it unwearable.
Kazak yıkandıktan sonraki büzülme onu giyilemez hale getirdi.
Economic shrinkage led to store closures across the country.
Ekonomik daralma, ülke genelinde mağaza kapanışlarına yol açtı.
02
küçülme, envanter kaybı
loss of inventory due to theft (shoplifting), damage, or errors in recording
Örnekler
The store installed security cameras to reduce shrinkage from shoplifting.
Mağaza, mağaza hırsızlığından kaynaklanan küçülmeyi azaltmak için güvenlik kameraları yerleştirdi.
Annual shrinkage cost the retailer thousands in lost merchandise.
Yıllık küçülme, perakendeciye kayıp mal nedeniyle binlerce dolara mal oldu.
03
küçülme, büzülme
the amount by which something shrinks
Leksikal Ağaç
shrinkage
shrink



























