to secede
01
ayrılmak
to formally withdraw from an organization, union, or political entity
Örnekler
The country had been discussing the possibility of seceding from the alliance for years before finally making the decision.
Ülke, nihayet kararı vermeden önce yıllardır ittifaktan ayrılma olasılığını tartışıyordu.
Several states had seceded by the time the treaty was signed.
Antlaşma imzalandığında birkaç eyalet ayrılmıştı.



























