Scam
Örnekler
The email was part of a scam aimed at stealing personal information from unsuspecting users.
E-posta, habersiz kullanıcılardan kişisel bilgileri çalmayı amaçlayan bir dolandırıcılık parçasıydı.
They lost their savings to a fraudulent investment scam promising high returns with little risk.
Yüksek getirileri ve düşük riskleri vaat eden sahte bir yatırım dolandırıcılığı ile tasarruflarını kaybettiler.
to scam
01
dolandırmak
to get money from people by using dishonest or illegal methods
Örnekler
The con artist scammed several elderly people out of their life savings.
Dolandırıcı, birkaç yaşlı insanı bir ömür boyu biriktirdikleri paralarından dolandırdı.
He was arrested for scamming investors with a fake business venture.
Sahte bir iş girişimiyle yatırımcıları dolandırmaktan dolayı tutuklandı.
02
incelemek, araştırmak
to scrutinize or examine people, often with the intention of figuring out their motives or trying to detect deceit
Örnekler
He scammed the crowd to see if anyone was acting suspiciously.
Kalabalığı dolandırdı şüpheli davranan biri var mı diye bakmak için.
She scammed him carefully, trying to figure out if he was lying.
Ona onu dikkatlice dolandırdı, yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalışıyordu.



























