Roaring
01
kükreme, kükreyiş
a strong, deep, and long-lasting noise that sounds like the sound of an animal
Örnekler
In the distance, the roaring of the lion echoed through the safari, creating an awe-inspiring atmosphere.
Uzakta, aslanın kükremesi safari boyunca yankılandı, etkileyici bir atmosfer yarattı.
The echoing roaring of the bears could be heard throughout the dense forest.
Ayıların yankılanan kükremesi yoğun orman boyunca duyulabiliyordu.
02
kükreme, gürleme
a deep prolonged loud noise
roaring
01
gerçekten, son derece
extremely
roaring
01
gürültülü, büyük başarı
very lively, successful, or impressive; experiencing great success or popularity
Örnekler
The café has become a roaring success since it opened downtown.
Kafe, şehir merkezinde açıldığından beri büyük bir başarı haline geldi.
She's enjoying a roaring trade in handmade jewelry.
Elden yapılmış takılarda gürültülü bir ticaretin tadını çıkarıyor.
Leksikal Ağaç
roaring
roar



























