
Ara
to rhapsodize
01
heyecanla anlatmak
to speak or write in an enthusiastic or intense manner about someone or something one admires
Example
The art critic rhapsodized about the painter's innovative techniques in her new exhibition.
Sanat eleştirmeni, ressamın yeni sergisindeki yenilikçi tekniklerini coşkulu bir şekilde anlattı.
Fans would rhapsodize online for paragraphs about their favorite characters in the TV show.
Hayranları, televizyon programındaki favori karakterleri hakkında coşkulu bir şekilde anlatmak için çevrimiçi paragraflar yazarlardı.
02
methiye düzmek
to recite or perform a form of literary work characterized by great passion, emotion, or enthusiasm
Example
The actor rhapsodized an epic poem on stage with great dramatic flair.
Aktör, sahnede büyük bir dramatik heyecanla bir epik şiiri coşkuyla anlatmakta bulundu.
Classical musicians would often rhapsodize romantic ballads to serenade lovers in the park.
Klasik müzisyenler, parkta aşıkları serenat yapmak için romantik balladları coşkuyla anlatmayı sıklıkla tercih ederler.

Yakın Kelimeler