respectable
01
saygın, takdire şayan
worthy of esteem or admiration due to good character, behavior, or achievements
Örnekler
The respectable businessman was admired for his honesty and fairness.
Saygın iş adamı dürüstlüğü ve adaleti ile takdir ediliyordu.
The respectable doctor was trusted by patients for her expertise and compassion.
Saygın doktor, uzmanlığı ve şefkati nedeniyle hastalar tarafından güvenilirdi.
02
saygın, saygı değer
considered to be good, correct, or acceptable by the society
Örnekler
He landed a respectable job in a well-known firm, which was considered a commendable achievement by his peers.
Tanınmış bir firmada saygın bir iş buldu, bu da meslektaşları tarafından övgüye değer bir başarı olarak kabul edildi.
The restaurant earned a respectable rating from critics for its high-quality food and excellent service.
Restoran, yüksek kaliteli yemekleri ve mükemmel hizmeti nedeniyle eleştirmenlerden saygın bir puan aldı.
03
önemli, kayda değer
large in amount or extent or degree
Örnekler
He earned a respectable salary.
The garden produced a respectable harvest.
Leksikal Ağaç
respectability
respectably
unrespectable
respectable
respect
