Remark
01
yorum, görüş
something that is said that shows one's opinion of something
Örnekler
She made a thoughtful remark about the importance of teamwork.
Takım çalışmasının önemi hakkında düşünceli bir yorum yaptı.
His casual remark sparked a lively debate among the group.
Onun rasgele yorumu, grup içinde canlı bir tartışma başlattı.
02
açıklama, yorum
explicit notice
to remark
01
düşüncesini söylemek
to express one's opinion through a statement
Intransitive: to remark on sth
Örnekler
After tasting the dish, she could n't help but remark on the chef's exceptional culinary skills.
Yemeği tattıktan sonra, şefin olağanüstü mutfak becerileri hakkında yorum yapmaktan kendini alamadı.
During the presentation, the audience was encouraged to remark on the key points by writing down their thoughts.
Sunum sırasında, izleyicilerin düşüncelerini yazarak ana noktaları yorumlamaları teşvik edildi.
02
belirtmek, söylemek
to mention or make an observation
Transitive: to remark that
Örnekler
She remarked that the movie was thought-provoking and beautifully filmed.
Filmin düşündürücü ve güzelce çekilmiş olduğunu belirtti.
She remarked that the weather had been unusually pleasant lately.
O, son zamanlarda havanın alışılmadık derecede hoş olduğunu belirtti.
Leksikal Ağaç
remarkable
remark
mark
