to put across
[phrase form: put]
01
aktarmak, iletmek
to present information clearly and effectively to others
Örnekler
During his speech, the mayor put across the importance of community involvement.
Konuşması sırasında belediye başkanı, toplum katılımının önemini aktardı.
The teacher struggled to put across the new concept to his students.
Öğretmen yeni kavramı öğrencilerine aktarmakta zorlandı.
to put oneself across
01
to express one's ideas and thoughts clearly so that others can understand
