priceless
Örnekler
The handwritten letter from her late grandmother was a priceless keepsake.
Vefat eden büyükannesinden gelen el yazısı mektup paha biçilemez bir hatıraydı.
The smile on a child 's face is a priceless moment for parents.
Bir çocuğun yüzündeki gülümseme, ebeveynler için paha biçilemez bir andır.
Örnekler
Watching my dog try to chase his own tail was absolutely priceless.
Köpeğimin kendi kuyruğunu kovalamaya çalışmasını izlemek kesinlikle paha biçilemezdi.
That awkward moment when he called his teacher " Mom " was priceless!
Öğretmenine "Anne" dediği o garip an **paha biçilmez"di !
Leksikal Ağaç
pricelessness
priceless
price
