to pong
01
kokmak, pis kokmak
to give off an unpleasant odor
Intransitive
Örnekler
The trash left in the hot sun began to pong, filling the area with an unpleasant odor.
Sıcak güneşin altında bırakılan çöp kokmaya başladı ve bölgeyi hoş olmayan bir kokuyla doldurdu.
Old shoes left in a closed space can pong after a while.
Kapalı bir alanda bırakılan eski ayakkabılar bir süre sonra kokabilir.
Pong
01
koku, pis koku
an unpleasant smell



























