phenomenally
01
olağanüstü, müthiş
to a degree that exceeds expectations or standards to a significant extent
Örnekler
The team worked phenomenally well to complete the project ahead of schedule.
Ekip, projeyi planlanandan önce tamamlamak için olağanüstü iyi çalıştı.
His popularity skyrocketed phenomenally after the movie premiere.
Filmin galasından sonra popülaritesi olağanüstü bir şekilde fırladı.
02
olağanüstü bir şekilde, fenomenal olarak
in a manner that is directly observable or experienced through perception
Örnekler
He described feeling phenomenally aware during the near-death experience.
Yakın ölüm deneyimi sırasında olağanüstü bir şekilde farkında olduğunu hissettiğini anlattı.
The artist captured a phenomenally vivid scene in his painting.
Sanatçı, resminde olağanüstü canlı bir sahne yakaladı.
Leksikal Ağaç
phenomenally
phenomenal
