Oblivion
01
unutkanlık
the state of being completely forgotten or overlooked
Örnekler
Without preservation efforts, historic landmarks risk falling into oblivion and losing their cultural significance.
Koruma çabaları olmadan, tarihi yer işaretleri unutulma riskiyle karşı karşıya kalır ve kültürel önemlerini kaybedebilirler.
Many ancient languages have faded into oblivion, no longer spoken or remembered.
Birçok eski dil unutulmuşluğa karışmış, artık konuşulmuyor veya hatırlanmıyor.
02
kayıtsızlık
a state of being completely unaware or detached from one's surroundings
Örnekler
Lost in his thoughts, he walked through the busy streets in total oblivion.
Düşüncelerine dalmış, kalabalık sokaklarda tam bir unutkanlık içinde yürüyordu.
Oblivion took over as he stared at the horizon, not registering the waves that wet his shoes.
Ufku izlerken ayakkabılarını ıslatan dalgaları fark etmeden, unutkanlık onu ele geçirdi.



























