noncommittal
01
tarafsız
unwilling to make a clear decision, express a definite opinion, or commit to any particular course of action
Örnekler
Even after the long discussion, he remained noncommittal, not letting on what he truly thought.
Uzun tartışmadan sonra bile, kararsız kaldı, gerçekte ne düşündüğünü belli etmedi.
When questioned about the new policy, the CEO remained noncommittal, avoiding a clear answer.
Yeni politika hakkında sorgulandığında, CEO belirsiz kaldı ve net bir cevap vermekten kaçındı.



























