to negate
01
etkisiz hale getirmek, nötralize etmek
to make something not effective by balancing or counteracting its effects
Transitive: to negate an effect
Örnekler
Adding a negative review can negate the positive impact of previous feedback.
Olumsuz bir inceleme eklemek, önceki geri bildirimlerin olumlu etkisini etkisiz hale getirebilir.
Taking a medicine with food may negate its effectiveness due to interaction.
Bir ilacı yiyecekle birlikte almak, etkileşim nedeniyle etkinliğini ortadan kaldırabilir.
02
inkâr etmek, aksini söylemek
to express or indicate the opposite or contrary of something
Transitive: to negate a statement
Örnekler
By adding the word " not " to the statement, she negated its meaning: " I am not going to the party. "
"Not" kelimesini ifadeye ekleyerek, anlamını olumsuzladı: "Partiye gitmiyorum."
The amendment to the contract negated the original terms, specifying that all liabilities would not be assumed by the buyer.
Sözleşmedeki değişiklik, alıcının tüm yükümlülükleri üstlenmeyeceğini belirterek orijinal şartları geçersiz kıldı.
03
yadsımak
to say that something either does not exist or is not true
Transitive: to negate a theory or account
Örnekler
He tried to negate the eyewitness accounts by accusing the witnesses of conspiring against him.
Tanıkları ona karşı komplo kurmakla suçlayarak tanık ifadelerini reddetmeye çalıştı.
Scientists gathered new data that helped negate the long-held theory about the formation of the solar system.
Bilim insanları, güneş sisteminin oluşumu hakkındaki uzun süredir devam eden teoriyi çürütmeye yardımcı olan yeni veriler topladı.
Leksikal Ağaç
negation
negative
negativity
negate
