Monologue
01
tekil konuşma, monolog
an extended speech delivered by an actor within a play or film
Örnekler
The actress received a standing ovation for her moving monologue in the third act of the play.
Aktris, oyunun üçüncü perdesindeki dokunaklı monoloğu için ayakta alkış aldı.
In the climactic scene of the movie, the protagonist 's monologue revealed his innermost conflicts and resolutions.
Filmin doruk noktasındaki sahnesinde, baş karakterin monoloğu en içsel çatışmalarını ve çözümlerini ortaya çıkardı.
02
monolog
a speech spoken to oneself, often as a way of expressing thoughts or emotions aloud
Örnekler
Lost in thought, he muttered a quiet monologue.
Düşüncelere dalmış, sessiz bir monolog mırıldandı.
Her monologue reflected her inner struggle.
Onun monologu, iç mücadelesini yansıtıyordu.
03
monolog
a long utterance by one person (especially one that prevents others from participating in the conversation)
04
monolog
a literary piece that is created in the form of a soliloquy
Leksikal Ağaç
monologist
monologuize
monologue
