minuscule
Örnekler
The minuscule insects crawled along the forest floor, nearly invisible to the naked eye.
Minik böcekler orman zemininde sürünüyordu, çıplak gözle neredeyse görünmezlerdi.
The minuscule font size on the warning label made it difficult to read without a magnifying glass.
Uyarı etiketindeki minik yazı boyutu, bir büyüteç olmadan okumayı zorlaştırdı.
Örnekler
The ancient manuscript contained beautifully minuscule text that was hard to decipher.
Eski el yazması, deşifre edilmesi zor olan güzelce yazılmış minik bir metin içeriyordu.
She studied the minuscule writing to understand medieval scribes' techniques.
Ortaçağ yazıcılarının tekniklerini anlamak için miniskül yazıyı inceledi.
Örnekler
The text was written entirely in minuscule letters for a casual appearance.
Metin, rahat bir görünüm için tamamen küçük harflerle yazılmıştı.
He formatted the document, ensuring all proper nouns started with minuscule letters.
Belgeyi biçimlendirdi, tüm özel isimlerin küçük harflerle başladığından emin oldu.
Minuscule
01
minüskül, minüskül yazı
a small cursive script used in medieval manuscripts, developed from earlier uncial script
Örnekler
The scribe carefully copied the ancient text using minuscule, ensuring each letter was perfectly formed.
Katip, her harfin mükemmel şekilde oluşturulduğundan emin olarak, eski metni minüskül kullanarak dikkatlice kopyaladı.
Scholars studied the minuscule in the manuscript to understand the evolution of medieval writing styles.
Bilginler, ortaçağ yazı stillerinin evrimini anlamak için el yazmasındaki minüskülü incelediler.
Örnekler
She corrected the text, changing the initial minuscule to a capital letter.
Metni düzeltti, baştaki küçük harfi büyük harfe çevirdi.
When learning to write, children often confuse certain minuscules with their uppercase counterparts.
Yazmayı öğrenirken, çocuklar genellikle bazı küçük harfleri büyük harfleriyle karıştırır.



























