magical
01
büyülü
related to or practicing magic
Örnekler
The magician performed a series of magical tricks that amazed the audience.
Sihirbaz, izleyicileri hayrete düşüren bir dizi büyülü hüner gerçekleştirdi.
She believed in the magical powers of the ancient amulet she inherited.
Miras kaldığı antik muskanın büyülü güçlerine inanıyordu.
02
büyülü, sihirli
inspiring wonder or delight, as if possessing enchanting qualities
Örnekler
The children 's faces lit up with joy as they experienced the magical atmosphere of the amusement park.
Çocukların yüzleri, eğlence parkının büyülü atmosferini deneyimlerken neşeyle aydınlandı.
The magical aroma of freshly baked cookies filled the kitchen with warmth and comfort.
Yeni pişmiş kurabiyelerin büyülü aroması mutfağı sıcaklık ve rahatlıkla doldurdu.
Leksikal Ağaç
magically
magical
magic



























