to limn
01
çizmek, resmetmek
to represent in a drawing or painting, especially in a detailed or expressive manner
Örnekler
The artist limned her features with delicate strokes of charcoal.
Sanatçı, onun özelliklerini ince kömür vuruşlarıyla tasvir etti.
Medieval manuscripts often limned saints in vibrant colors.
Ortaçağ el yazmaları genellikle azizleri canlı renklerle limn ederdi.
02
taslağını çizmek, şeklini belirginleştirmek
to outline the contours or form of something
Örnekler
Moonlight limned the edges of the mountain range.
Ay ışığı, dağ sırasının kenarlarını çiziyordu.
The silhouette was limned against the fading sky.
Siluet, solan gökyüzüne karşı tasvir edilmişti.
Leksikal Ağaç
limner
limning
limn



























