to lie in
[phrase form: lie]
01
yatakta kalmak, geç kalkmak
to stay in bed longer than usual in the morning
Örnekler
I'm going to lie in on the weekends since I've been working so hard lately.
Son zamanlarda çok çalıştığım için hafta sonları yatakta kalmayı planlıyorum.
She often likes to lie in on Sundays and enjoy a leisurely breakfast.
O genellikle pazar günleri yatakta kalmayı ve keyifli bir kahvaltı yapmayı sever.
02
bulunmak
originate (in)
03
yatakta dinlenmek, yatmak
to rest or go to bed in preparation for giving birth
Örnekler
The midwife advised her to lie in and rest to conserve energy for labor.
Ebe, doğum için enerjiyi korumak için yatakta kalmayı ve dinlenmeyi tavsiye etti.
The expectant mother felt a surge of excitement as she lay in, knowing that her baby would soon be born.
Hamile anne, bebeğinin yakında doğacağını bilerek yatarken bir heyecan dalgası hissetti.



























